Beşiktaş Belediyesi

 

Cüneyt Arkın Sanatçılar Parkı

 

Sanat ve Kültür Konsepti Projesi

 

 

İleri bir Toplum için

Yüksek Sanat ve İleri Kültür Parkı

 

 

Hazırlayan:

 

Mert Yelkencioğlu

 

22 Temmuz 2024

 


 

İleri bir Toplum için Yüksek Sanat ve Kültür Parkı Projesi

 

Proje Başlıkları

İleri bir Toplum için Yüksek Sanat ve Kültür Parkı Projesi 2

Proje Başlıkları 2

İleri bir Toplum için Yüksek Sanat ve Kültür Parkı Projesi 5

Sahne resital ve park içi gösteriler için, başvuranlarda, değerlendirme ve programa koymada öncelik: 6

İstanbul’daki Konservatuvarlar, Sanat Okulları ve Üniversitelerin Önceliği ve İş birliği 8

Sanat ve park etkinlikleri kurulu. 9

Başvuru. 9

Beşiktaş Belediyesi Türkiye Sanat ve Kültür Öncülüğü. 9

Beşiktaş Belediyesi Orkestraları 9

Türkiye’de Sanat ve Kültür Öncülüğü. 9

Parkın Temel Konsepti: 9

Çok Sesli ama Çağdaş Sessiz Park. 10

Unplugged / Akustik (Acoustic) 10

Konser ve gösterilerin kaydı ve yayını 10

Performanslar için Çevreci ve Çevre ile Barışık Sahne Düzenlemesi: 11

Parkın Coğrafi özellikleri: 11

Sahne Yapımı ve Tasarımı ve Diğer Fakültelerdeki Öğrencilerle İş birliği 11

SAHNE TASARIMI 12

Sahne Yapım Maliyeti Karşılama. 12

Akustik Kabuk Sahne (Acoustic Shell) 12

Kabuk Akustik Sahne Örnekleri (En basit yapım halinden başlayarak) 13

1)     East Park Band Shell - Mason City, Iowa, 13

2)     Naumburg Bandshell – Central Park – New York. 13

Gürültünün etkisi, ileri toplumda nasıl karşılandığına ve medeni toplumun tepkilerine örnek olarak; 14

3)     Naumburg Bandshell  1925. 14

4)     Naumburg Bandshell  1900’ler de. 14

5)     Hatch Memorial Shell – Boston. 15

Park içi gösteri ve sergi alanları: 15

Sanat ve Sanatçılar Sokakta konsepti 15

Çağdaş Plastik Sanatları ve Sergiler (Resim, heykel, cam, seramik, kostüm vb): 16

Resim, heykel ve seramik sanatçı ve öğrencilerine imkanlar sunulması 16

Bedri Rahmi Eyüboğlu Mozaikleri 16

Sergiler 16

Küratörlük: 16

Eser Bağışları ve Burslar ve Açık Arttırma: 17

Sanat, Spor, Bedensel ve Ruhsal Sağlık Etkinlikleri 17

Sanat ve Elişi Atölyeleri 17

Yoga ve Pilates. 17

Satranç Alanları 17

Park Düzenlemesi 17

Engelliler için parktan yararlanma imkanları: 17

Podcast’ler 18

Doğa ve Çevre – Bitki ve Hayvanlar – Toplumsal Eğitim: 18

Ses ve Gürültü Kirliliği ve Çevre Rahatsızlığı Önlenmesi 19

Sessiz Ses (Silent Sound) Sistemi 19

Sessiz Ses. 19

Müzik ve Performans Ses Duyarlılığı ve Gürültü. 21

Park konseptinin amacı: 21

Parkın Geleneksel ve İmza Konserleri ve Gösterileri: 22

Mevsimlerin Tarihleri ve Vivaldi Dört Mevsim konçertoları (örnek performans linki ile) 22

Resmi Bayramlarda ve Kutlamalarda parkın konseptine uygun olarak; 22

Gösteriler ve Etkinlik Uygulamaları 23

Vivaldi Geleneksel Mevsim Konserleri, 23

Park İçi genel Kurallar ve Uygulamalar: 23

Çevre ve Çevre Kirliliği ve İnsan Sağlığı Etkisi 25

Şahsi ve Maddi Çıkar Amaçlı Kullanım uyarısı 25

Konsept Amaç ve Kuralları Uygulaması Sürdürülebilirliği 27

Milli Kutlamaların ve Coşkunun İlçede Kutlanması 27

Topluma Gerçek Hizmet ve Kültürel İlerleme ve Değişim.. 27

Çevre Sakinlerinin Rahatsızlığı ve Şikayetler 29

Yerel yönetim ve halkın sesi 30

Sponsorlara alternatif projeler 30

Projeye Destek ve Duyuru: 31

Bu arada, kişisel not olarak: 32

Bu proje, okyanusta ufacık bir damla, ama “Kelebek etkisi” yapacağına inandığım bir değişim projesi 33

Ekler: 35

Türkiye’deki Konservatuvar, Tiyatro ve Bale Üniversiteleri 35

Konservatuar müzik bölümü olan üniversiteler: 35

Tiyatro Bölümü Olan Üniversiteler 36

Bale Bölümü Olan Üniversiteler 37

Web Linkleri Listesi 38

İleri bir Toplum için Yüksek Sanat ve Kültür Parkı Projesi 2

Proje Başlıkları 2

İleri bir Toplum için Yüksek Sanat ve Kültür Parkı Projesi 5

Sahne resital ve park içi gösteriler için, başvuranlarda, değerlendirme ve programa koymada öncelik: 6

İstanbul’daki Konservatuvarlar, Sanat Okulları ve Üniversitelerin Önceliği ve İş birliği 8

Sanat ve park etkinlikleri kurulu. 9

Başvuru. 9

Beşiktaş Belediyesi Türkiye Sanat ve Kültür Öncülüğü. 9

Beşiktaş Belediyesi Orkestraları 9

Türkiye’de Sanat ve Kültür Öncülüğü. 9

Parkın Temel Konsepti: 9

Çok Sesli ama Çağdaş Sessiz Park. 10

Unplugged / Akustik (Acoustic) 10

Konser ve gösterilerin kaydı ve yayını 10

Performanslar için Çevreci ve Çevre ile Barışık Sahne Düzenlemesi: 11

Parkın Coğrafi özellikleri: 11

Sahne Yapımı ve Tasarımı ve Diğer Fakültelerdeki Öğrencilerle İş birliği 11

SAHNE TASARIMI 12

Sahne Yapım Maliyeti Karşılama. 12

Akustik Kabuk Sahne (Acoustic Shell) 12

Kabuk Akustik Sahne Örnekleri (En basit yapım halinden başlayarak) 13

1)     East Park Band Shell - Mason City, Iowa, 13

2)     Naumburg Bandshell – Central Park – New York. 13

Gürültünün etkisi, ileri toplumda nasıl karşılandığına ve medeni toplumun tepkilerine örnek olarak; 14

3)     Naumburg Bandshell  1925. 14

4)     Naumburg Bandshell  1900’ler de. 14

5)     Hatch Memorial Shell – Boston. 15

Park içi gösteri ve sergi alanları: 15

Sanat ve Sanatçılar Sokakta konsepti 15

Çağdaş Plastik Sanatları ve Sergiler (Resim, heykel, cam, seramik, kostüm vb): 16

Resim, heykel ve seramik sanatçı ve öğrencilerine imkanlar sunulması 16

Bedri Rahmi Eyüboğlu Mozaikleri 16

Sergiler 16

Küratörlük: 16

Eser Bağışları ve Burslar ve Açık Arttırma: 17

Sanat, Spor, Bedensel ve Ruhsal Sağlık Etkinlikleri 17

Sanat ve Elişi Atölyeleri 17

Yoga ve Pilates. 17

Satranç Alanları 17

Park Düzenlemesi 17

Engelliler için parktan yararlanma imkanları: 17

Podcast’ler 18

Doğa ve Çevre – Bitki ve Hayvanlar – Toplumsal Eğitim: 18

Ses ve Gürültü Kirliliği ve Çevre Rahatsızlığı Önlenmesi 19

Sessiz Ses (Silent Sound) Sistemi 19

Sessiz Ses. 19

Müzik ve Performans Ses Duyarlılığı ve Gürültü. 21

Park konseptinin amacı: 21

Parkın Geleneksel ve İmza Konserleri ve Gösterileri: 22

Mevsimlerin Tarihleri ve Vivaldi Dört Mevsim konçertoları (örnek performans linki ile) 22

Resmi Bayramlarda ve Kutlamalarda parkın konseptine uygun olarak; 22

Gösteriler ve Etkinlik Uygulamaları 23

Park İçi genel Kurallar ve Uygulamalar: 23

Çevre ve Çevre Kirliliği ve İnsan Sağlığı Etkisi 25

Şahsi ve Maddi Çıkar Amaçlı Kullanım uyarısı: 25

Konsept Amaç ve Kuralları Uygulaması Sürdürülebilirliği 27

Çevre Sakinlerinin Rahatsızlığı ve Şikayetler 27

Milli Kutlamaların ve Coşkunun İlçede Kutlanması 28

Yerel yönetim ve halkın sesi 29

Topluma Gerçek Hizmet ve Kültürel İlerleme ve Değişim.. 29

Sponsorlara alternatif projeler 30

Projeye Destek ve Duyuru: 31

Bu arada, kişisel not olarak: 32

Bu proje, okyanusta ufacık bir damla, ama “Kelebek etkisi” yapacağına inandığım bir değişim projesi 33

Türkiye’deki Konservatuvar, Tiyatro ve Bale Üniversiteleri 35

Konservatuar müzik bölümü olan üniversiteler: 35

Tiyatro Bölümü Olan Üniversiteler 36

Bale Bölümü Olan Üniversiteler 37

Web Linkleri Listesi 38

 


 

İleri bir Toplum için Yüksek Sanat ve Kültür Parkı Projesi

 

Bu proje Türkiye’de gerek uygulama, gerek sahne mimari yapısı ve fonksiyonu, işlevi, içeriği, anlayış ve vizyonu, kısaca konsept olarak, tam anlamı ile bir ilk olacak.

Hem ülkemizde hem yurtdışında örnek olacak ve seneler boyu ses getirecek, sessiz ama sanatlı ve kültürlü bir proje.

 

Bu park konsepti ile, Akat mahallemizdeki, bu şehir içindeki ender nefes alınabilen alanlardan olan, yeşil bir yamaç kenarında çanak şeklinde çok özel coğrafi yapısı olan, derin ve uzun bir vadiye açılan, adeta inci tanesi gibi ufak ama güzel doğa parçasını,

Atatürk’ümüzün Türkiye Cumhuriyeti’ni ileri, medeni, eğitimli ve kültürlü bir toplum haline getirme vizyonu doğrultusunda gerçekleştirdiği devrimleri ve eylemleri ile arzu ettiği toplumsal davranış ve düşüncede değişim ve gelişimi için,

artık eskisinden çok ihtiyaç olan,

örnek bir çağdaş sanat, kültür ve eğitim ve hem de toplumsal medeni davranış ve anlayış vahası haline getirelim.

 

Doğaya, çevreye, kuşlara ve özellikle şimdiye kadar tamamen göz ardı edilen çevrede yaşayanlara ve yaşam alanlarına saygılı ve düşünceli bir park olsun.

 

Gözünüzü kapatıp hayal edin,

Parkta, adeta çiçek kokusu gibi, doğaya karışan bir müzik sesi,

Duymak için çaba gösterilen, saygılı ve sessiz dinlemenin ve davranmanın öne çıktığı,

 

Sizi bambaşka ve huzur veren bir dünyanın içine çeken,

Gözünüz kapatıp dinleyeceğiniz,

dünyaca sanatsal değeri olan eserlerinin[1] , ve kültürün ve toplumsal gelişimin evi olacak,

ve adeta bir Japon Zen bahçesi anlayışı, huzuru, düzeni, düşünceliliği ve saygısı içinde bir park hayal edin…

 

Sanatın ve kültürün anlamı kaybedilmeye başlayan ülkemizde Klasik Müzik, Caz konserlerinin, Operaların, Bale sanatlarının ve gösteri için bulabildiği ve kullanabildiği yerler adeta yok denecek kadar az.  Bunun en büyük sebebi, halkımızın klasik müziğe ve caz’a ve diğer yüksek sanat dallarına erişimi ve etkileşimi neredeyse yok düzeyinde olmasıdır. Halkın bu evrensel klasik ve ileri müzik sanatlarına yönelik ilgi düzeyini arttırmak ve aşılamak için gerekli olan hiçbir ortam ve girişim bulunmamaktadır.

 

Yıllardır bazı kesimlerin ideolojik olarak toplumu cahilleştirmek ve düşünce ve davranışlarını köreltmek ve geri kalmış hale getirmek için yaptığı söylemler ve eylemler neticesinde ülkemizde heykel ve resimlerin saldırıp tahrip edildiği, klasik müziğe gavur işi dediği, baleyi namussuzluk gören, ileri sanata ve yeteneğe dayalı sanat eserlerini ve gelişmiş medeni kültürleri dışlayan bir anlayış ve ortam yaratılmıştır.

 

Bütün bu olumsuz ortama rağmen, konservatuarlarımızda, klasik müzik, caz, opera, bale eğitimi alan, çok yetenekli müzisyenler yetişmektedir.

 

Fakat, bu sanat dallardaki öğrenciler, çoğunlukla sadece kendi okullarında, kendi içlerinde yeteneklerini kısıtlı olarak ya da ancak kendi yeteneklerini çevrelerinde gösterebiliyorlar.

 

Sanatçılar parkımızı, yetenekli öğrencilerimize hem kendi yeteneklerini gösterebilecekleri ve hem de halkın bu sanat dallarını izleyebileceği, medeni kültür ve değerleri yaşayabileceği bir açık hava sanat ve kültür merkezi parkına dönüştürülmesi, toplumumuzun gelişimine tartışmasız katkıda bulunacaktır.

 

Dünyaca tanınan ve saygı gören yeni Türk müzisyenler yetişsin ve beklidebelki de ilk halka açık gösterilerini burada yapmış olsunlar.

 

Yeni dünyaca ünlü Türk viyolonistler, piyanistler, İdil Biret’ler, Fazıl Say’lar, Güher – Süher Pekinel kardeşler, Suna Kan’lar,

Yeni opera sanatçıları, sopranolar, tenorlar, Semiha Berksoy’lar, Leyla Gencer’ler, Murat Karahan’lar, Murat Can GüvemMurat Can Güvem’ler,

Yeni orkestra şefleri Hikmet Şimşek‘ler, Gürer Aykal’lar, Cemi’i Can Deliorman‘lar, Murat Cem Orhan’lar

Yeni Türk Beşleri; Cemal Reşit Rey’ler, Ahmet Adnan Saygun’lar, Fahir Atakoğlu’lar

Bale sanatçıları, Meriç Sümen’ler, Tan Sağtürk’ler, Sait Sökmen’ler

Yeni Caz, Flamenko, Bossa Nova, Müzisyenleri, İlhan Erşahinİlhan Erşahin’ler, Kerem Görsev’ler, Ferit Odman’lar, Sibel Köse’ler, Elif Çağlar’lar, Gitarist Ahmet Kanneci’ler

yurtdışında olsa da kalbi ruhu hep Türk olan Karsu Dönmez’ler;

ve ismini sayamadığım ama üzücü şekilde saydıklarımdan dahi halkımızın büyük çoğunluğu tarafından ne müzikleri ne de isimleri bilinmeyen sanatçılar.

 

Semtimizin her yaştan çocuklarından klasik müzik veya bale gibi dallarda eğitim alanlar, yeteneklerini kendi ailelerine ve komşularına bu sahnede resital vererek göstersinler.

 

Sahne resital ve park içi gösteriler için, başvuranlarda, değerlendirme ve programa koymada öncelik:

İlçemizin, park çevresindeki mahalleleri olan Akatlar, Etiler, ve Levent mahallelerinde ikamet eden her yaştan sakinleri ilk önce olmak üzere, diğer Beşiktaş ilçesi sakinleri, ve daha sonra diğer klasik müzik okuyan İstanbullu öğrenci ve yeteneklerdir.

Benzer şartlar diğer ilgili sanat dalları ve aktiviteler için de geçerlidir.

 

Başvurular, ünlü olmak peşindeki televizyonda yetenek yarışması adayı veya fenomen/influencer olma veya ucuz haber üretme amacı olan kişilere yer verilmemek üzere dikkatle şartname ile değerlendirmelidir.

 

Bu semt sakinleri öncelikli yararlanma uygulaması, artık yok olmuş, özellikle hızlı bir nüfus artışı almış olan bu semtlerde, mahallelilere aidiyet bilinci ve komşuluk ilişkilerini artırmak için bir imkan sunar.

 

Klasik müzik ve ilişkili sanatlar, sadece sanat ve kültürden öte, kişilerin ve toplumların anlayış, düşünme ve davranış gelişimi ve medenileşmesini sağlar.

 

Eğer parkımızda müzik çalınacaksa ve gösteri yapılacak ise;

Ülkemizden gelecekte bekli de dünyada ses getirecek klasik müzik ve caz müzisyenleri, kondüktörler, opera sanatçıları, balerinler ve baletler çıksın, yeteneklerini göstersinler,

ve biz bu parkı onlara adayalım. 

Parkı modern ve ileri sanat, kültür, anlayış ve yaşamın inkübasyon (kuluçka) merkezi, vahası haline dönüştürelim.

 

Sadece okullardaki öğrencilere değil, sonuçta amaç yaymak, özendirmek ve yeteneği kutlamak.

Sadece akademik olarak değil,

isterse kişi profesyonel olarak bu sanatlarla uğraşmasa da, bu yetenek ve ilgisi hayatının bir köşesindeki bir zenginlik olarak var olsun, sevdiği bir hobisi olsun.

 

Medeni ve modern dünyada olduğu gibi hayatlarını zenginleştirmek isteyen, bir yetenek kazanmak veya geliştirmek isteyen, piyano çalmayı, keman çalmayı bilen çocuklar ve gençler ve her yaştan yetenekler, öğrenmek isteyenler, bir dünya yıldızı ya da müzik dehası olmayı beklemeden.

 

Bununla beraber, ayrıca artacak ilgi ve sağlanan imkan ile, bu dallarda akademik veya geçerli eğitim görmüş müzisyenlerin ders vererek mesleklerini sürdürebilmelerine ve bu sanat ve kültürün artmasına ve yaygınlaşmasına katkı sağlar.

 

Bu konsept ile sanat dalları öğrencilerine kendilerine güven sağlamaları, gösteri yapma, yeteneklerini gösterme imkanı sağlayalım.

Halkımıza da, ülkemizde kısıtlı mekanlarda ve az sayıda yapılma imkanı bulan bu sanatlar ile buluşması, tanışması, deneyimlemesi ve ilgisini arttırma imkanını verelim.

 

Bu konsept ile, aynı zamanda toplumda medeni sanat ve kültür ortamı ve anlayışı yeniden oluşmasını sağlayalım.  Bu sanatlar toplumun kültür, davranış, düşünce, algı, zekasını geliştiren ve ileri dünya ve medeniyet ile yakınlaştıran sanatlardır.

 

Toplumda bu genç, yetenekli ve eğitimli sanatçıların müziklerine, gösterilerine ve yeteneklerine sevgi ve istek oluşsun.  Böylece bu sanatçılara kendi sanatlarını gösterme ve yayma imkanı olsun.  Bu ileri sanatlar ve yetenekli sanatçılar, diğer yaygın ve popüler müzik ve kültür türlerine karşı ülkemizde varlık gösterebilsinler.

 

Amaç, sadece klasik müziğe veya baleye, caz’a ilgi artması değil;

Medeni ve gelişmiş toplum ve kültüre uyum sağlayamayan, dinlemeyen, anlayamayan, anlatamayan, doğru düşünme ve anlamadan yoksun, bencil ve saygısız toplum ve nesillerin oluşturulmasına engel olmaya yardımcı olacak bir proje bu.  

 

Bu sanat ve kültür konseptinin parkımızda olmasının en önemli sebeplerinden biri, çevre halkının kültür, eğitim ve sanat anlayışı ve zevki ile de uyumlu olmasıdır. Örneğin, parkın bitişiğindeki Alkent sitesinde, kendi içinde komşulara klasik müzik ve caz türevleri mini konserler düzenlemektedir ve hatta bu konserlerin müziğin gerçek sesi ve ruhu ile dinlenmesi için ses sistemi olmadan düzenlenmektedir, ; dinleyenlerin ve düzenleyenlerin sanata ve çevreye saygısı sonucu sessizlikle olanaklı olarak.

 

Toplumun ilerlemesi için gerekli sevgi, neşe, saygı, kültür, estetik, yaratıcılık, yetenek ve zekayı ancak ileri müzik ve sanat türleri ve beraberindeki anlayış, kültür ve disiplin ile yaratıp geliştirebilirsiniz, hoparlörle ve bağırarak değil.

 

İstanbul’daki Konservatuvarlar, Sanat Okulları ve Üniversitelerin Önceliği ve İş birliği

 

Parkın klasik müzik konsepti ve eğitimli toplum konseptinde, öncelikle İstanbul’daki Konservatuvar, Tiyatro ve Bale Üniversiteleri ile iş birliği ile konser ve gösteri programları yapılacak. 

 

Benzer dallarda MEB’na bağlı özel ve devlet okulları ve MEB Onaylı özel kurslardaki özel yetenekli öğrencilere, sanat ve park etkinlikleri kurulu tarafından program dahilinde, parkın müzik ve sanat konseptine uygun gösteri, örneğin piyano veya keman resitali, imkanı sağlanabilir. Bu fakülteleri bulunmayan üniversitelerin ilgili dallarda kurulu öğrenci dernekleri aynı şekilde gösteri için başvuru yapabilir veya diğer bahsedilen üniversite ve okul öğrencileri ile ortak çalıma yapabilir.

 

İstanbul’daki okullara ek olarak, diğer illerimizden ve yurtdışından okullar öğrencileri hem kendileri veya İstanbul’daki Üniversite ve okullar ile ortak gösteriler düzenlenebilir.

 

Hatta, daha önce, Klasik müzik, opera, caz seven, öğrenen ve yayılmasına katkıda bulunan Cem Yılmaz ve Ata Demirer gibi sanatçılar, öğrencilerle ortak çalışıp, önceden kesinlikle duyurulmadan, çok gizli hazırlanarak ve düzenlenerek ve hatta kılık değiştirip, gelip sürpriz ve çok kısa süren gösteriler yapsınlar.  Bu performansların bu şekilde olma amacı, kişisel reklamdan uzak, sanata ve amatör genç sanatçıya destek olan, adeta esprili, gizli, hoş bir sürpriz gibi olan, o anda bu kişilerin konser içinde olduğunu ya da olacağını bilmeden orada bulunanlara, böylece halkı arada daha çok ilgi duymaya ve takip etmeye özendirmek.

 

Sanat ve park etkinlikleri kurulu

Sanat ve park etkinlikleri, park konseptine klasik müzik, bale, ve opera sanat dalları ve kültür kavramları çerçevesine sadık kalacak şekilde belirlenir.

Beşiktaş Belediyesi Kültür Sanat Müdürlüğü bünyesinde, Üniversiteler, Öğrenciler, ve Çevre Halkı temsil edilecek şekilde organize edilen bir kurul tarafından etkinlikler programlanır.

Sanatın ve parkın politik ve kişisel etkilerden bağımsızlığı göz önünde tutularak, öğrencilerin ve çevre halkının katkı ve önerileri ile sanat eserleri seçimi ve programı yapılır.

 

Başvuru

Parkta program dahilinden konser için, sanatçılar eserlerini çalarken çekilmiş videolarını ve müzik eğitimi ve geçmişleri hakkındaki bilgileri park komitesine sunarlar. Müzik Öğretmenleri, öğretim kurumları, enstrümanlar, eserler, repertuarı sunarlar. İsterlerse, hobileri, meslek veya gelecekte olmak istedikleri gibi kendileri hakkındaki bilgileri de paylaşabilirler.

 

Beşiktaş Belediyesi Türkiye Sanat ve Kültür Öncülüğü

Beşiktaş Belediyesi Orkestraları

Gönüllü öğrencilerden kurulu, Beşiktaş Belediyesi Senfoni ve Oda orkestralarının ve caz orkestrasının temelleri atabilir.

 

Türkiye’de Sanat ve Kültür Öncülüğü

Diğer belediyelerden ilgilenenlere benzer sanat ve kültür parkı ve ilişkili organizasyonlar için destek ve bilgi paylaşımı yapılabilir.

Bölgelerinde bu sanat dallarında eğitim verilmeyen belediye ve okullara destek verilebilir.

Bu belediyelerde tanıtım konserleri veya tanıtım kursları düzenlenebilir.

 

Parkın Temel Konsepti:

 

·       Gösterilerin klasik müzik, caz, bale ve opera çerçevesinde kalacak şekilde ve bu kapsamda bestelenmiş ya da uyarlanmış eserler ve gösterilere adanmış olması,

·       Çağdaş ve modern sanatı ve gerçek çağdaş toplum kültürü barındırması,

·       Çevreci olması

·       Doğaya ve çevreye katkıda bulunması ve koruması

·       Düşük enerji tüketimi, düşük karbon ayak izi,

·       Ses kirliliği yaratmaması,

·       Çevrede yaşayanlara saygılı olması ve çağdaş ve halkçı, gerçek bir yerel yönetim anlayışında öncelikle çevre insanına duyarlı ve saygılı tasarlanması, uygulanması ve işletilmesi.

·       Klasik müzik, caz, bale ve opera sanat dallarındaki gençlere ve çevre sakinlerine müziklerini, sanatlarını ve yeteneklerini göstermek ve paylaşmak için imkan ve platform sağlanması,

·       Toplumu ileriye taşıyacak gençlere, öğrencilere ve halka, ileri sanat ve kültür etkinliklerini, çağdaş, saygıya dayalı bir yaşam ve anlayış ortamı içinde örnek olacak şekilde sağlanması,

·       Ve bu kapsamda, halkımıza, ancak ülkemizdeki bu alandaki kısıtlı gösteri ve konser salonlarında yer bulabilen, tanınma ve öğrenme fırsatı verilmeyen ve ancak imkanı olanların yurtdışına gittiklerinde sokaklardan, konser salonlarına, parklardan, halka açık alanlara doya doya yaşayabildiği ileri ve çağdaş sanat deneyimi ve kültürü yanında çağdaş yaşam ve sosyal görgüyü ve anlayışı deneyimleme, yaşama ve öğrenme imkanını sunmak.

 

Çok Sesli ama Çağdaş Sessiz Park

Gürültü çağımızın en büyük problemlerinden biri.

Gürültü aynı zamanda çevre kirliliği olarak kabul edilen ve insan sağlığını tehdit eden, birçok psikolojik ve işitme bozukluğuna yol açan bir problem.

Müziğin cinsi değil, yaratılan ve yayın yapılan sesin şiddeti, yayılımı, etkileşim alanı, çevrenin yapısı, gösteri alanı konumu, çevre ses ve gürültü koşulları ve çevre nüfus yerleşimi önemli.

 

Unplugged / Akustik (Acoustic)

Unplugged ya da Akustik konserler, elektrikli hiçbir müzik enstrümanın (elektro gitar, elektronik org/synthesizer gibi) çalınmadığı ve hiçbir elektrikli ses aygıtının (mikrofon ve hoparlör gibi) kullanılmadığı konser ve gösterilerdir.

Sesine ve yeteneğine güvenen, sanatçılar tarafından verilen konserlerdir.

Kısacası, yeteneğine güvenen borazancıbaşı.

 

Bu kapsamda,

Elektronikleşen dünyada, hiçbir elektronik müzik enstrümanı ve aleti, ses yükselticisi kullanmadan,

Artan ses kirliliğine ve gürültüye katkıda bulunmadan.

Kabuk sahne gibi akustik mimari yapılar ile sesin sadece izleyici kitlesine ulaştığı sahne ve seyir düzeni tasarımı ile gösterilerin düzenlenmesi.

 

Konser ve gösterilerin kaydı ve yayını

Gösterilerin video ve ses kayıtları yapılabilir. 

Youtube’da yayınlanabilir ve ayrıca canlı olarak da yayınlanabilir.  Youtube gibi medyadaki yayınlardan ayrıca gelir elde edilebilir.

 

Performanslar için Çevreci ve Çevre ile Barışık Sahne Düzenlemesi:

Bu proje Akustik Kabuk seklinde bir gösteri/konser sahnesi ile doğal amfi görevi gören, sesi çoğaltan ve yansıtan çanak şeklindeki yapısı ile sadece sahne önündeki dinleyiciler tarafından duyulabilen ve çevreye ses kirliliği yapmayan bir performans alanı gerçekleştirilebilir.

 

Parkın Coğrafi özellikleri:

Parkın coğrafi konumu ve özellikleri bakımından, yamaç ve çanaksı ve vadisel topografik yapısından dolayı, doğal bir amfi ve yankı odası haline getirmektedir.

Bu coğrafi yapı, elektronik ses düzenleri ile etkinlik alanının dışında, çevrede yüksek sesin şiddetinin korunmasına ve devamıma sebep olmaktadır.

Bu topografik yapı, park konsept projesinde bahsedilen şekilde bir akustik kabuk sahne yapısı ile elektronik ses düzensiz müzik ve gösteri kullanımı için ideal hale getirmektedir.

 

Tepecik Sokak yerleşim ve yol durumu:

Tepecik Sokak üzerinde ve çevresinde kentsel dönüşüm nedeni ile artan nüfus ve araç trafiği.

Ve yine kentsel dönüşümden artan kamyon trafiğinin ve inşaatın kirliliği ve gürültüsü.

Köprü bağlantı yoluna çıkışı olan Tepecik Yolu üzerinde bu mahalle arası yolun ve semtin kaldıramayacağı kadar artan köprü araç trafiği ve yine buna bağlı sorunlar ve gürültü.

Buna ek olarak, artan trafikten dolayı semt sakinlerinin kendi evlerine ulaşım zorluğu çekmesi yanında yaşam kalitesinin ve semt içi yol güvenliğinin azalması.

Bu sanat parkı konseptinin saygılı ve medeni uygulama ve etkinlik düzenleme anlayışı ile, çevrede yaşayanları günlerce ve saatlerce rahatsız eden, evinde yaşanmaz hale getiren ses ve sahne düzeni ve gürültüsü; semtin zaten kaldırabileceğinden daha yoğun hale gelmiş trafik ve otopark problemi üzerine günlerce ve saatlerce kilitleyen yoğunlukta yığılmalar olmasına son verilir.

 

Sahne Yapımı ve Tasarımı ve Diğer Fakültelerdeki Öğrencilerle İş birliği

Bu çok özel ve ülkemizde benzerine rastlanmayan sahnenin mimari ve akustik tasarımı için üniversitelerimizin mühendislik, mimarlık ve sahne düzeni bölümleri ve öğrencileri katkıları, üniversite ve bölümlerin kendi aralarında iş birliği ve ortaklığı ile parkın konsept ve hassasiyetleri limitleri içinde gösteri düzenlenmesi ve sahne hazırlanmasına katkıda bulunmaları sağlanacaktır.

 

Bu şekilde hem farklı fakülte, bölüm ve üniversite öğrencilerinin hem iş birliği yapmayı, çevresel ve kültürel hassasiyetleri ve limitleri göz ününde bulundurmayı ve bu limitler ve beklentiler dahilinde mühendislik ve tasarım projeleri geliştirmeyi öğrenmeye yardımcı olacaktır.

 

Öğrencilere, kendi branşları dışında olsa da, sanat ve kültür anlayış ve etkinliklerine katkıda bulunma ve anlama imkanlarını sunar.

SAHNE TASARIMI

 

Sahne Yapım Maliyeti Karşılama

Bu çok özel konsepte ev sahipliği yapacak sahnenin yapım masrafları ve malzeme için katkıda ve bağışta bulunacak ve sponsor olacak birçok kişi, firma ve kurumların olacağı barizdir. 

 

Ayrıca, bağışları teşvik amacı ile bağış yapan kişi ve kurumların adları önere edecek plaket, tuğla gibi görünen veya yapısal olarak entegre parçalara yazdırılabilir. Hatta bağış oranlarına bağlı olarak büyüklük veya konum ile farklılık ve farkındalık ile teşvik miktarı arttırılabilir.

 

Akustik Kabuk Sahne (Acoustic Shell)

Akustik kabuk, koro kabuğu veya bando kabuğu olarak da bilinir, adeta yarım bir fındık ya da ceviz kabuğu şeklinde, sesi izleyiciye yansıtmak için tasarlanmış kavisli, sert bir yüzeydir.  Kabuklar yaygın olarak orkestralar, gruplar ve korolar için kullanılır, ayrıca diğer pasif ses amplifikasyonu gerektiren herhangi bir uygulamada da kullanılabilirler.

 

Prefabrik ve hafif Çelik Konstrüksiyon yapı olarak yapılabilir. Hatta kabuklar, tekerlekler üzerinde yuvarlanarak veya kaldırılarak çıkarılabilecek şekilde tasarlanabilir. Kabuklar genellikle sert malzemelerden yapılır çünkü mümkün olduğunca az ses emecek şekilde tasarlanmıştır.

 

Aşağıda farklı büyüklükte, gerek ufak ve düşük maliyetli ve gerek dünya çapında senfoni orkestraların dahi performansları için kullandığı tip sahne mimari yapı, malzeme ve yerleşim örneklerinin resimlerini görebilirsiniz. 

 

Bunlardan  Naumburg Bandshell benim yıllardır zevkle dinlediğim ve seyrettiğim, 119 yıldır dünyanın en eski halka açık Klasik Müzik konserlerinin verildiği çok tarihsel bir yapıdır (ve binlerce watt’lık ses sistemleri kurulmadan).

 

Ekteki tarihsel resimlerinde görüleceği gibi, Naumburg akustik kabuk sahnesi, yüzyıldan fazla zaman önce inşa edilmiş ve yüzlerce hatta binlerce dinleyiciye hiçbir elektronik ses düzeneği, hoparlör olmadan konserler verilmiş, istiridye kabuğu şeklinde bir sahnedir.

 

Kabuk sahneler, Sanatçılar parkının yamaçtan oluşan coğrafi yapısının adeta doğal amfi görevi görmesinin de etkisi ile, sadece alandaki kişilerin duymasına olanak sağlayacak şekilde, elektronik aletsiz konser ve gösteriler yapılabilmesine olanak sağlar.

 

Kubbemsi ya da silindir şeklindeki yapılar, sesi içeride hapsedip, koruyan ve hatta birçok açıdan dinleyiciye yansıtan ve sesi doğal olarak zenginleştiren yapılardır. (Hamam’da şarkı söylemek bunun bir örneğidir.)

Bu sebeple, yurtdışında parkta köprü altı geçitlerde saksafon veya trompet çalan veya şarkı söyleyen yetenekli sokak sanatçılarına sık rastlanır ve birçokları kendi seslerini duyurmak için hiçbir ses arttırıcı sisteme, amfi veya hoparlöre ihtiyaç duymazlar.   

 

Kabuk Akustik Sahne Örnekleri (En basit yapım halinden başlayarak)

 

1)    East Park Band Shell - Mason City, Iowa,

 

2)    Naumburg Bandshell – Central Park – New York

 

Gürültünün etkisi, ileri toplumda nasıl karşılandığına ve medeni toplumun tepkilerine örnek olarak;

Yukarıdaki 2. resimdeki, dünyanın en tanınmış, en yoğun turist trafiği olan, ve dünyanın en yoğun şehir içi yerel kullanımı olan parkı olan NY Manhattan’daki Central Park’taki Naumburg sahnesindeki konserler sırasında helikopter uçuşlarına kısıtlama getirilmesi için halk imza toplayıp harekete geçti.  Bunun sonucunda, Central Park’ın üzerindeki turistik helikopter turlarına kısıtlama getirilecek sadece konser için değil bu devasa parkta uzanıp dinlenmeye çalışan, sakin bir yürüyüş yapmak isteyenler için de sessiz ve sakin bir ortam yaratmak için.  Kısaca, müziğin sesi açılmıyor, tam tersi, çevredeki gürültünün dahi azaltılmasına çalışılıyor hem çevre sakinleri ve hem de halkın parktan işlevinin gerektirdiği şekilde yararlanabilmesi için. 

3)    Naumburg Bandshell  1925

4)    Naumburg Bandshell  1900’ler de

5)    Hatch Memorial Shell – Boston

By Garrett A. Wollman. - From The Archives @ BostonRadio.org

 

 

Park içi gösteri ve sergi alanları:

Parkın arazisinin yapısı birçok farklı ve eğlenceli sergileme patikalar ve mini gösteri alanları sunulmasına imkan verecek şekildedir.

Öğrenciler isterlerse gönüllü olarak, başvurarak, gün içlerinde diğer programlar ve konsepte uygun müzik veya gösteri yapabilirler.

Bu gösteriler sırasında birbirlerini ses, görüntü veya kullanım olarak bozmayacak, engellemeyecek ve bölgesel yoğunluk ve ses kirliliği yaratmayacak, çevreyi rahatsız etmeyecek şekilde, gerekirse gün içinde aynı anda vadi yürüyüş alanı içinde farklı bölgelerde, performans verilebilir.

Sesli performanslarda amaç yüksek sesle çevreye duyurmak değil, sadece kısıtlı bir bölgede belli bir izleyiciye sunmak ve sesi sadece bu alanda dinleyenlerin duyacağı şekilde olmalıdır.

Not: Müziği dinlemenin ve duymanın en doğru yolu, dinlemek ve sessiz ve saygılı olmaktır. Ayrıca, ilgilenenler ve daha iyi duymak isteyenler önceden gelip, önlerde, sahneye yakın yer alabilirler; hiç kimseye öncelik veya özellik olmadan.

 

Sanat ve Sanatçılar Sokakta konsepti

Açık havada piyano çalınabilmesi için parka piyano yerleştirilmesi (Hava şartlarına göre korunağa taşınabilir şekilde).

Hem önceden programlı olarak çalmak isteyen müzisyen ve öğrencilere, hem halka açık olarak yoldan geçerken uğrayan piyano çalmasını bilenlere, hem de hayatında piyano görmemiş, tuşlarına dokunmamış insanlara ve çocuklara erişilebilir olsun. 

Ayrıca, vadi yürüyüş yolunda sanatçıların solo müzik performansı için ufak akustik kabuklar veya köprü/kemer benzeri yapılar yapılabilir. 

 

Çağdaş Plastik Sanatları ve Sergiler (Resim, heykel, cam, seramik, kostüm vb):

 

Resim, heykel ve seramik sanatçı ve öğrencilerine imkanlar sunulması

Park içinde resim ve heykel öğrencilerinin çalışması için şövale standı veya benzer aletler bulundurulması ve çalışma alanların düzenlenmesi.

 

Bedri Rahmi Eyüboğlu Mozaikleri

Levent Mahallesi, sanata ve kültüre kuruluşundan beri ev sahipliği yapmıştır.

Levent Mahallesi, çağdaş şehircilik ve toplum anlayışı ile 1940’larda tasarlanamaya başlamıştı.  4. Levent mahallesi, “Mimar eli değmedikçe resim bir göçebe hayat yaşamaya, daha doğrusu yaşamadan diri diri gömülmeye; yahut da loş müze salonlarında uykuya dalmaya mahkumdur” diyen Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun Mozaiklerine ev sahipliği yapmaktadır.  

Ama üzücü şekilde, Türk sanatının en değerli sanatçılarımızdan olan Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun çok değerli sanat eserlerinden olan bu mozaiklerin bir kısmı bu binalarda cahilce, saygısızca ve kanunsuzca yapılan tadilatlar sonucunda tahrip edilmiş veya çalınmışlardır veya bakımsızlıktan dökülmüşlerdir.

Park alanı ve çevresi aynı anlayışla sanatsal değere ve zevke sahip eserler ile daha fazla açık hava müzesi haline getirilebilir.

 

Sergiler

Müzik ve bale gösterilerine ek olarak, bu üniversitelerimizdeki plastik sanatlar öğrencilerinin dönemsel olarak heykel ve resimlerini sergileyebilecekleri, hem kendi yeteneklerini topluma gösterebilecekleri ve hem de topluma sanat sevgisi ve anlayışı kazandıracak bir alan oluşturalım.

 

Resim ve benzeri dış etmenlerden bozulabilecek sanat eserleri için korunaklı/vitrinli billboard veya mini kulübe veya kiosklar kullanılabilir.

 

Bu genç sanatçıların özel sanat galerilerinde yeterli yer bulmadığı olabiliyor veya kişilere galeri sahip ve küratörlerinin kişisel yakınlık veya zevkine ve tarzına bağlı olarak yer bulabiliyorlar.

Sergiler ile yeni yetenekleri hem halka tanıtmak hem gerekirse satın almaları için imkanlar yaratmaya olanak sağlanabilir ve belediyeye ek gelir de elde edilebilir.

 

Küratörlük:

Sanatın ve parkın politik ve kişisel etkilerden bağımsızlığı için ve olası ön yargı ve kayırmacılığı önlemek için, Üniversitelerin yönetimlerinin ve akademik yönetimlerin direk etki ve yaptırımı olmadan sadece tavsiyeleri üzerinden, öğrencilerin ve çevre halkının katkı ve önerileri ile sanat eserleri seçimine / küratörlüğü yapılması katılımcılık açısından da yararlı olacaktır.

 

Eser Bağışları ve Burslar ve Açık Arttırma:

Sanatçıların belediyeye bağışladıkları eserler online açık arttırma satışı gerçekleştirip, satış geliri eser sahiplerinin istedikleri belirli hayır kurumlarına, okullarında burslara veya belediye hizmetlerine (örneğin sokak hayvanları kısırlaştırma veya yaşlılara yemek) kullanılabilir.

 

Sanat, Spor, Bedensel ve Ruhsal Sağlık Etkinlikleri

 

Öncelikli olarak çevre sakinlerine açık olmak üzere;

Sanat ve Elişi Atölyeleri

Seramik, resim ve heykel kurs ve atölyeleri düzenlenmesi.

 

İkebana gibi hem sanat ve hem ruhsal dinginlik, doğaya saygı, estetik, disiplin anlayışlarını arttırma ve yaratıcılığı geliştirme amaçlı olan sanat ve elişi atölyeleri düzenlenmesi.

 

Yoga ve Pilates

Bedensel sağlık ve kişisel gelişim ve farkındalık amaçlı, Yoga ve Pilates etkinlikleri düzenlenmesi (bağırmadan ve ses yayınsın olarak).

 

Satranç Alanları

12 yaşında Büyükusta/Grandmaster (GM) unvanı alan satranç sporcusu Yağız Kaan Erdoğmuş, dünyanın en iyileri arasına girmesi Türkiye’miz için gurur kaynağıdır. Satranç’ta, bilim dallarında ve sanatta çalışmalar gibi gençlere örnek olmalıdır en önemlisi desteklenmeli ve özendirmelidir.

Konseptin, toplumun kültür, zihin ve sosyal gelişimine katkıda bulunma amacına uygun olarak;

Park içinde satranç alanları ve masaları düzenleyip (piknik masası olarak kullanılmamak üzere) ve satranç takımları kullanıma ödünç verilebilir.

 

Park Düzenlemesi

 

Engelliler için parktan yararlanma imkanları:

Parkın engebeli ve tepe kenarında olmasına karşın engelliler için daha fazla uyun hale getirmeye çalışabiliriz.

Tekerlekli sandalyedeki ve ayrıca yaşlı veya yürüme güçlüğü çeken vatandaşlarımız için mümkün olduğunca çevrede hareket imkanı sağlayacak yol, düşük eğimli rampalar.

 

Görme özürlü vatandaşlarımız için özel Uyarıcı Yüzeyli yürüyüş alanı ve Braille alfabesi ile yazılı tanıtımlar.

Duyma özürlü vatandaşlarımız için yazılı özel etkinlik ve eser tanıtımları. Bunları en iyi ve doğru şekilde tasarlamak ve uygulamak için ilgili kurumlardan destek alınabilir.

 

Podcast’ler

Cep telefonlarında aplikasyonlar veya podcast kanalı ile parktaki plastik sanat eserlerini ve sanatçıları sesli olarak tanıtan ve etkinlikleri dinleyebilecekleri sesli ve görsel medya yayınları yapılabilir. Böylece aynı zamanda gelemeyen veya uzakta oturanlarda etkinlikleri dinleyebilir. (Sesli ve görsel yayınlarda Telif Hakları halka ait/ kamuya açık (Public Domain) veya anonim eserler ile sınırlı olarak. Kayıt hakları ihlali yapmadan)

 

Doğa ve Çevre – Bitki ve Hayvanlar – Toplumsal Eğitim:

Parkımızın içinde kirpi ve kaplumbağa gibi İstanbul’da şehir içinde rastlanmayan hayvanlar doğal ortamlarında bulunmaktadır.

Bu vadinin çok güzel bir kuş çeşitliliği ve nüfusu bulunmaktadır.

Yazın kırlangıç sürülerini görebilirsiniz, Sığırcık sürüleri dansları izleyebilir ve onların seslerini duyabilirsiniz

Hatta duyduğum kadarı ile bülbüller dahi bulunmaktadır.

Ve tatbiki saksağan, kumrular, güvercinler, kargalar ve martılar,

Sonradan İstanbul’a renk veren yeşil papağanlar.

Eskiden parkta yazın ateş böcekleri ve kelebekler bulunurken artık pek görünmüyorlar.

 

Parkın hayvanlarına ve çevreye duyarlı, doğal ortamı da koruyarak ve bu bilinci proaktif şekilde topluma verecek şekilde uygulama ve park düzenleme yapmak önemlidir. 

 

Yapay gölet, pınar ve hatta şelale ile doğal alan güzelleştirilebilir ve doğal yaşam desteklenebilir.

 

Park ve çevresindeki bitki, hayvan ve böcek çeşitlerinin yine üniversitelerin ilgili bölümlerinden destek ile bir çalışması yapılıp, hem miniklere ve hem bireylere tanıtacak tabela ve vitrin teşhir düzenlemesi yapılabilir.

 

Zararlı ve istilacı böcek türleri (Kahverengi kokarca böceği) çalışması da yapılıp bu konuda çevre halkı, belediye ve ilgili kurumlara bilgi verilebilir ve bu zararlılarla savaşılabilir.

 

Çevre, bitki ve hayvanları tanıtıcı tabela ve teşhir ile toplumun ve miniklerin doğa bilinci, hassasiyeti ve sevgisi verilebilir.

 

Toplumun, üzerine basıp geçtiğimiz sıradan bir ot’a bile değer verilip tanıtılması çok değerlidir.

 

Toplumumuzda küçük çocuklara olduğu kadar özellikle yetişkinlere, çevreye çöp atmamayı, bitkileri koparmamayı ve bitkilere, hayvanlara ve çevreye zarar vermemeyi, hayvanları korkutmamayı, başkalarına karşı saygılı ve düşünceli olmayı öğretmek ve hatırlatmak toplumumuzun kültür ve bilinç gelişimi için çok önemlidir.

 

 

 

 

Ses ve Gürültü Kirliliği ve Çevre Rahatsızlığı Önlenmesi

 

Sessiz Ses (Silent Sound) Sistemi

Film vs. gibi ses yayını gerektiren gösterilerin düzenlemesi

 

Film sanatı gösterimleri parkın sakinlik, saygı ve sese duyarlı konseptine uygun olacak şekilde kulaklıklar ile yapılabilir.

Bu sistem çevreye sesin yayılmasını önlemek yanında, esas katkısı izleyicilerin çevresel gürültüden etkilenmeden ve farklı ses yüksekliği tercihleri, işitme bozukluğu veya farklı dillerde ses dinleme imkanını olanağını sunar.

 

Sessiz Ses

Ülkemizde bilinmeyen ama yurtdışında yaygın olarak yapılan, çevreyi rahatsız etmeden kulaklıklar ile yapılan sesli gösteri organizasyonlarıdır. Açık havada yerleşim içlerinde yapılan toplu danslarda ve müzik etkinliklerde sıkça kullanıldığı için Silent Disco veya Silent Party olarak bilinir. Aynı zamanda, açık havada yerleşim içlerinde yapılan sinema veya tiyatro gibi gösterilerinde yaygın olarak kullanılır.

Aynı anda yüzlerce kişiye yayın yapılabilir. Kulaklardan, birden çok kanaldan yayın ile, her dinleyicinin isteğine göre seçebileceği müzik veya dil seçenekleri sunulabilmektedir.

 

Bu ekipmanlar, firmalardan direkt olarak ya da sponsorlukla kiralanabilir ya da satın alınabilir.  Yerli ve yabancı teknoloji şirketleri ürünlerini ve hizmetlerini tanıtmak için seve seve destek olacaklardır.

 

 

 

 

Müzik ve Performans Ses Duyarlılığı ve Gürültü

 

Davul ve bateri gibi vurmalı/perküsyon veya ses düzeyi yüksek trompet gibi üflemeli çalgılar ve bazı diğer çalgıların, çevre sakinlerine ve park konseptine duyarlı olacak şekilde sesi/şiddetti düşük çalınması.

Ek olarak, davul ve bateri tipi enstrümanlar arkasında ses bariyeri ile performans yapılması.

 

Ses bariyeri: Sesi belli bir noktaya odaklamak ve etrafa yayılmasını önlemek amacı ile, portatif, akordeon şeklinde katlanır veya monte edilir düzeneklerdir.  Bu düzenekler, kolayca ve ucuz şekilde, kalın pleksi levha, tahta veya alçı panel gibi malzemeler kullanılarak yapılabilir. 

 

Park konseptinin amacı:

 

Gittikçe saygısızlaşan, yozlaşan, saldırganlaşan ve tutuculaşan toplumda nefes alamayan, ruhu boğulan, güzellik, zarafet ve kültür arayan insanlara,

Gittikçe kültürsüzleştirilmeye, zevksizleştirilmeye çalışılan ve adeta kültürsüzlükle kirlenen toplumumuza ve gençlere aydınlığa, medeniyete, kültüre ve güzel bir geleceğe bakabileceği bir pencere ve yürüyeceği yeni bir kapı açalım.

 

Ancak, yurtdışına çıkma ve farklı kültürleri görme ve deneyimleme imkanı olanlar, bu proje konsepti ile yaratılmayı amaçlanan, sanat, kültür, yaşam ve anlayışını, benzeri ortam ve deneyimleri yaşayabiliyorlar.

 

Kendini kişisel, kültürel ve uluslararası anlayış, davranış ve düşünce olarak geliştirmek ve daha farklı ve rafine kültürleri tadabilmek isteyen insanlarımız çoğunlukla ve rahatlıkla yurtdışında bunu gerçekleştirebiliyor. 

Hatta, daha önce bunları deneyimleyip göreme şansı bulmayanlar, yurtdışına gitseler bile tam olarak sanat ve kültür kavramlarını anlayamıyorlar. İleri toplumlarla kültürel ve davranışsal uyum ve algı bağı sağlayamıyorlar. 

 

Amaç, bu imkanlara sahip olmayan gençlere ve toplumun her kesimine, bir sanat, kültür, yaşam yanında adeta medeni anlayış ve davranış deneyimi parkı haline getirmek. 

 

İnsanlara sanat, kültür konsept ve anlayışı ile işletilen ve seçilen ve atanan yönetimlerden bağımsız aynı konsept ve anlayış ile bozulmadan sürdürülebilen,

İnsanlarınıza sadece yurtdışında yaşayabileceği değil güzel mahallemizde, mahalle sakinlerine ve semte yaraşır, medeni ve rafine bir ortam sağlayabilmek

ve hatta gururla, yurtiçi ve yurtdışı ziyaretçilerin geleceği bir sanat ve kültür parkı yaratmak.

 

Gelin, sanatçılar parkını ucuz eğlence gece kulübü, televizyon odası, propaganda alanı olmak yerine, gerçek anlamda toplumu geliştirmek için sanat ve kültür parkı haline dönüştürelim.

 

Parkın Geleneksel ve İmza Konserleri ve Gösterileri:

Her sene 4 mevsimin (Bahar, Yaz, Sonbahar ve Kış), belirli günlerinde, örneğin mevsim başlarındaki ayın ilk Pazar günlerinde, Vivaldi 4 Mevsim eserinden, o mevsim için olan konçertosu çalınması ve bu geleneksel olarak her mevsim ve her sene aynı zamanda yapılması

 

Mevsimlerin Tarihleri ve Vivaldi Dört Mevsim konçertoları (örnek performans linki ile)

İlkbahar, 21 Mart-21 Haziran - Vivaldi Four Seasons: Spring (La Primavera)Vivaldi Four Seasons: Spring (La Primavera)

Yaz, 22 Haziran-22 Eylül - Mari Samuelsen: Vivaldi - "Summer" from Four SeasonsMari Samuelsen: Vivaldi - "Summer" from Four Seasons

Güz, 23 Eylül-21 Aralık - Antonio Vivaldi - Four Seasons *Autumn* - Frederieke Saeijs

Kış, 22 Aralık-20 Mart Vivaldi's The Four Seasons (Le Quattro Stagioni) Chloe Chua 11 years oldVivaldi's The Four Seasons (Le Quattro Stagioni) Chloe Chua 11 yaşında

 

Resmi Bayramlarda ve Kutlamalarda parkın konseptine uygun olarak;

Türk bestecilerin, Adnan Saygun’un Fazıl Say’ın ve diğerlerinin ve genç yeteneklerin eserleri çalınsın. 

Atatürk’ün en sevdiği ve dans ettiği valsler çalınsın.

 

Mozart’in “Rondo alla Turca” ya da Beethoven’in “Türk Marşı”, Dave Brubeck’in “Rondo à la Türk” eserleri çalınsın.

 

Cemal Reşit Rey’in - Sarı Zeybek çalsın (Atatürk’ü anmak için, Cemal Reşit Rey’in eseri Sarı Zeybek türküsünün Piyano eşliğinde Opera ve Bale ile beraber Istanbul Devlet Opera ve Balesi sanatçılarının performansını linkten izleyin).

 

İzmir’de 2019 yılında 10 Kasım’da, İzmir Devlet Senfoni Orkestrası, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün ileri sanat sevgisi ve kültürü ile sevdiği eserlerden Tosca operasından ‘E lucevan le stelle’ adlı aryayı çalan Atatürk’ün orkestrasının başkemancısı Enver Kapelman’in kemanı ile tekrar hatırasına çalınarak hayat buldu.

Atatürk’ümüzün bizim için arzuladığı ileri toplum olma yolunda olmanın, hayatını kutlamanın, saygı ile anmanın en güzel örneği bir etkinlikti. 

 

Benzer şekilde, Cumhuriyetin 100. yılı şerefine, 2023 yılında, İtalya’nın başkenti Roma’nın en önemli konser salonlarından Auditorium Parco della Musica’daki konserde ünlü Türk şef Tolga Atalay Ün yönetiminde Roma Senfoni Orkestrası eşliğinde, tenor Murat Karahan ve İtalyan Soprano Maria Tomassi yer aldı. Murat Karahan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en sevdiği arya olarak bilinen İtalyan besteci Giacomo Puccini’nin Tosca operasından ‘E lucevan le Stelle’ aryası başta olmak üzere Aşık Veysel’den ‘Uzun İnce Bir Yoldayım’a kadar geniş bir repertuvarda dinleyenlere solo performansıyla müzik ziyafeti sundu. (Konserin haberi)

 

İşte, parkımızda gerçekleştirebileceğimiz, mahallemize, semtimize, yaraşan, ihtiyacı olan ve özlenen gerçek sanat ve kültür etkinlikleri ve anlayış bunlardır.

 

Gösteriler ve Etkinlik Uygulamaları

 

Vivaldi Geleneksel Mevsim Konserleri,

Sonbahar ve Kışın hava çok rüzgar, yağmur, veya fırtına olmadıktan veya sonra ertelenmeyecek.

Konserler kışın hafif kar yağışı altında bile yapılabilir; çok daha soğuk ve kış şartları olan ülkelerdeki kış etkinliklerinde olduğu gibi.

Müzisyenler için alevsiz ve açıkta rezistansı olmayan fanlı ısıtıcılar kullanımı ile üşümemeleri, kuru kalmaları ve enstrümanlarının zarar görmemesinin sağlanması.

 

Soğuk havalarda konsere gelen sanatseverlere, belediye tarafından sıcak çay hatta çorba ikram edilebilir (Çevreye duyarlı Kağıt bardak ve kaselerde (Çevre [1]).

 

Sıcak havalarda yerleştirilecek soğuk su sebilleri ile sanat severlere yanlarında getirecekleri su mataralarını doldurmaları için imkan verilir ve bu alışkanlık ve bilinç kazandırılmaya çalışılır.

 

Bu sayede, halkın hem asırlar sürecek önemli çevre kirliliğine ve zararına sebep olan, hem milli servete ciddi zarar veren ve hem de suya geçen ve hem insan sağlığına zararlı (Çevre [2] , [3] , [4] ) plastik şişede su alma alışkanlığından vazgeçmesi için yardımcı olunacak (Çevre [5][5]). 

 

Park İçi genel Kurallar ve Uygulamalar:

Toplumun bir zamandır unutulan değerleri ve bozulan davranışları göz önünde bulunarak,

Sanatçılara ve diğer vatandaş ve sanatseverlere saygı göstermeleri ve bu kapsamda misafirlere:

 

1.     Gösteri ve konserlerde ve halka açık kamu alanlarında sigara yasağı hatırlatılacak ve parkta gerekli işaretlemeler bulunacak:

 

Kanunlarda (Çevre [6]) belirtildiği şekilde park genelinde sigara, puro, elektronik sigara kullanımı yasağı kesinlikle uygulanacak;

Park, kafe ve diğer belediye çalışanları dahil (Gerekirse bırakmaları için destek sunulabilir).

Sigara içmeyen vatandaşların, açık hava’dan ve temiz havadan yararlanama imkanı kalmamıştır. Sigara içenler açık hava alanlarını saygısız, haksız ve kanunsuz şekilde işgal edip, kirli ve zehirli dumanlarını sigara içmeyen, rahatsızlığı olan, çocuk, yaşlı, hasta herkesi pasif içici durumuna düşürmekte ve sağlıklarını tehdit etmektedir ve çevreyi kirletmektelerdir. 

Açıkhava’dan yaralanmak, oksijen almak, temiz hava solumak bir haktır.

Ama, kendi zehir solurken, temiz havadan hak iddia etmek ve başkalarını da bu pis ve zehirli dumana mahkum etmek, rahatsız etmek ne haktır ne de özgürlüktür.

Belediye olarak sigara yasağını en ciddi ve yaptırıcı şekilde uygulamak toplum sağlığı ve yaşam kalitesi için en önemli görevlerindendir.

 

Park içinde, bu ürünlerin kullanımının kullanılmaması, görülmesi halinde söndürülmesi ve gerekirse park dışına çıkılarak tüketmesi için uyarı, aksi halde ceza ve yaptırım uygulanması önemlidir.

 

2.     Misafirlerin gösteri sırasında konser alanında ve civarında sessiz olmaları ve telefonlarını sessize almaları hatırlatılacak ve uyarı tabelaları bulunmalıdır.

 

3.     Küçük çocuk ailelerine çocuklarının ağlaması veya sıkılması ve ortada koşmak istemesi halinde, diğer park misafirleri vatandaşlar ve sanatseverlere saygı nedeni konser alanından uzaklaşmaları gerekebileceği önceden alan girişinde ve içeride hatırlatılacak, olası bir durumda çıkısı veya rahat bulması ve anne ve çocuğun güvenli şekilde alandan dışarı çıkabilmesi için refakat teklif edilecek.

 

4.     Ayrıca, köpek sahiplerine de köpeklerinin havlamaları, tasmasız olması, huysuzluk yapmaları veya diğer misafirlere rahatsızlık vermeleri halinde, konser alanından uzaklaşmaları gerektiği önceden hatırlatılacak ve böyle durum olması halinde kendilerine uzaklaşmaları rica edilecek.

 

5.     Tasmasız hayvan dolaşımı engellenmelidir. Hayvanlardan korkan, alerjisi olan, başka sebeplerden çekinen insanlar olabiliyor. Ya da uslu ve tasmalı veya küçük hayvanı olan hayvan sahipleri olabiliyor.

Hayvanlarının oyun diye bile olsa insanları veya sıkça rastlanan, diğer köpekleri kovalama, ısırma, atlama, tırmalaması bu kişiler ve diğer hayvanlarda travma yaratabiliyor ve sağlık problemi ve fiziki zarar verebiliyor.

 

6.     Ayrıca tasmasız dolaştırılan hayvanların sahiplerinin görmediği zaman ve yerlerde dışkı yapmalarına ve temizlenmemesine yol açıp hem çevre kirliliği hem de sağlık problemine yol açabiliyor.

“Ben görürüm”, “ben görüyorum”, ve en çok söylenen “benim köpeğim yapmaz” şeklindeki savunma ve bahanelerin geçerliliği yoktur, gerekirse kanunlarda belirtildiği tasmasız dolaştırmalarda kanunlarda gerektirdiği gibi ceza yazılmalıdır.

 

7.     Yaya yollarında tekerlekli veya motorlu her türlü araç, aparat, oyuncak araç, bisiklet, kaykay  dahil kullanımı veya binilmesi yasaklanması gereklidir.

 

8.     Miniklere hatta yetişkinlere bitkileri koparmamaları, kedi ve köpekleri kovalamamaları, kuşlara taş atmamalarını hatırlatan uyarıların bulunması ve park görevlilerinin hatırlatma ve gerekirse yaptırımı.

 

9.     Park çalışan ve görevlilerin, park kuralları, uygulamalar, kanunlar, yetki ve görevleri hakkında eğitimi ve periyodik eğitimleri yapılmalıdır.

 

10.  Şikayet, öneri ve diğer geri bildirimlerin yazılı olarak raporlanması ve değerlendirilmesi.

 

Çevre ve Çevre Kirliliği ve İnsan Sağlığı Etkisi

[1]   Park’taki etkenliklerde, kafe ve parkta, köpükten (styrofoam) ve her türlü plastik malzemelerden üretilmiş tek-kullanımlık, kullan-at yiyecek ve içecek malzemesi (kamış, çay karıştırıcı, çatal, bıçak, kaşık, bardak, tabak vb dahil) kullanılmayacak ve bulundurulmaması önemlidir.

[2]   PET plastik içecek şişelerinden içlerindeki sıvıya antimon ve kurşun gibi sinir hastalıklarına ve çocuk ve embriyo beyin gelişimini etkileyebilen ağır metaller ve BPA gibi kadınlarda göğüs kanserine ve erkeklerde göğüs büyümesi ve sperm bozukluğuna yol açabilen hormon bozucular ve diğer kanserojenler da dahil olmak üzere en az 150 kimyasalın sızdığı ve mikro-plastiklerin olduğu biliniyor.

[3]   PET/plastik su şişeleri: hem kullanılan ithal ettiğimiz petrol ürünlerinden üretilen şişe hammaddeleri, hem bu suların şişelendikten sonra benzin ve dizelli kamyonlar ve araçlar ile dağıtılması ile milli servetimizin kaybı ve halkımızın parasının petrol üreten ülke ve şirketlere ve halkın kendi içecek sularını şişeleyerek satarak, adeta bedava para kazanan şirketlere kaptırılmasıdır.

[4]   Plastik ve köpükten  üretilen malzemeler ülkemizde kalıcı çevre kirliğine sebep olmaktadır.

[5]   Belediye tesislerinde ve binalarında, halka açık alanlarda, sağlıklı içilmesi marjinal olarak kabul edilebilir derecede filtrelendirilmiş şebeke suyu veren, plastik damacana kullanmayan, şebeke suyuna bağlı çeşme veya su sebillerinin olması kamusal bir gerekliliktir ve ihtiyaçtır.

Sebillerin ille de soğutması veya ısıtması gerekmez. Su çeşmelerinde gerekmedikçe, şebeke suyu analizlerde sağlıklı olduğu müddetçe, Reverse osmosis veya UV gibi sistemlere bile ihtiyaç yoktur. Filtreli su sistemlerde filtrelerin düzeni bakım ve değişimi yapılmalıdır.

[6]   4207 sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanunun adı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun: “Açık havada yapılan her türlü spor, kültür, sanat ve eğlence faaliyetlerinin yapıldığı yerler ile bunların seyir yerlerinde tütün ürünleri kullanılamayacak.”

 

Şahsi ve Maddi Çıkar Amaçlı Kullanım uyarısı

 

Bu arada, böyle bir konseptin çekeceği ilgi ve yaratacağı sanat ve kültür kalitesi sebebi ile:

 

Parktaki müzik, tiyatro ve sahne ve diğer gösterilerinin ve etkinliklerin, kendilerini öne çıkartmak ve gündem yaratmak isteyebilecek diziciler vs. gibi ünlü kişilerin ve bazı kurumların bu amaçlarına alet edilmemesine dikkat etmek, çitayı yüksek tutmak ve konsept prensiplerini korumak önemlidir.

 

Öğrenci sanatçı ve çevre ve semt halkı kavramlarını ve önceliğini benimsemek, anlamak ve uygulamak.

 

Ülkemizde çocuklar gençler fenomen olmaya, dizici olmaya, sıradan müzisyen olmaya özenmesin, gerçek ve ileri sanatı ve kültürü öğrensin,

 

Atatürk’ün nasıl asırlar ötesinden asırlar ötesine gidecek bir vizyon ve kültürle, halkımızı medeni ve gelişmiş toplumlar seviyesine getirme çabası içinde “biz bir devrim hareketi başlattık” diyerek, bir Türk operası yazılması emri verdiğini ve 27 yaşındaki Ahmet Adnan Saygun’nun  bu teklifi kabul edip Özsoy Operasını yazdığını öğrensin, 

Atatürk’ümüzün Nasıl Vals ve Tango sevdiğini ve dans ettiğini öğrensin ve bu müzikleri ve gösterileri ve gelişmiş kültür ve sanat anlayışını deneyimlesin.

 

Beethoven’i duysun, Adnan Saygun’unu duysun

Keman, piyano, saksafon gibi müzik enstrümanı çalmaya özensin,

Bale yapmak istesin,

Bunların hiçbirini yapmasa bile duysun, görmüş olsun.  

Belki, daha sonra bir daha izlemek ve dinlemek istesin.

Ama en azından, gelişmiş kültür ve anlayışı yaşamış ve öğrenmiş olsun. 

 

Bu sanatların toplumda hakkettiği saygı ve ilgiyi görmesi, toplumun zihinsel, duygusal ve davranışsal olarak ileri götüren, yeteneklerini ve zevklerini geliştiren sanatlar haline gelmesi önemlidir.

Bu bahsedilenlerden alınacak gücenecek olanlar ya gerçek sanatçı olmayanlar ya sanat anlayış ve kültürü yeteri kadar gelişmemiş olmalardır.

 

Dünya genelinde sosyal medya ve televizyon ile bir virüs gibi yayılan sanattan, davranışlara, düşünceye, eğitime kalitesizlik ve ucuzluk, kültürsüzlük ve yüzeysellik ülkemizde ileri ülkelerden çok daha derin erozyona ve yozlaşmaya yol açmaktadır.

Bunun için bazı kesimler tarafından bu durum, aynı medya araçları ile dinsel fanatiklik ile beraber cahillik ve sürü mantalitesi yaratmak için körüklenmektedir.  Adeta raydan çıkmış tren gibi olan toplumsal çöküntünün tekerlerini yağlamamak, bu yangına benzin dökmemek lazımdır.

 

Türkiye’de yapılamaz denerek yapılmayan, uygulanmayan birçok şeyin sebebi toplumun alt yapısını hazırlamamak, tarlayı sürmemek, tohumları ekmemek ve filizlere su vermemektir.

 

Bu rafine sanatlarla ve kültürle birlikte gelen saygı, disiplin ile birlikte medeni davranışları, bilinci ve düşünebilme kabiliyetini ve evrensel birey olmayı da öğretecek;   

Köy enstitüleri felsefinde, Cumhuriyet'in Aydınlanma Çağında olduğu gibi yeni bir aydınlanmaya ve yıllardan beri zihni ve düşüncesi köreltilmiş, geriletilmiş, çağdaş, modern ve ileri toplum davranış ve kültürlerinden uzaklaştırılmış bir toplum oluşturmaya karşı bir konsepttir bu.

 

 

Konsept Amaç ve Kuralları Uygulaması Sürdürülebilirliği

Bu amaçla burada tanımlanan ses düzeni, gürültü, çevre, çağdaş sanat, klasik bati ve caz müziği gibi kavramların korunması ve sadık kalınması çok önemlidir.

 

Parkın klasik müzik ve rafine sanat ve kültür konseptine sadık şekilde uygulanmasını ve ödün vermeden uygulama disiplin ve temel en önemli şarttır.

 

Hem şu andaki yönetim ve hem sonraki yönetimler ve yöneticiler tarafından uygulama, kapsam, anlayış ve konsept olarak sadık kalınmasını sağlamak ve örnek olmak çok önemlidir.

 

Konseptten, prensiplerden, ve uygulamadan en ufak bir sapma ve delinme, hem parkın kültür ve sanat konseptinin kısa zamanla bozulmasına sebep olacaktır. 

 

En önemlisi, tekrar kültürsüzlük, saygısızlık ve gürültünün, şu andaki gibi, önü alınamaz hale gelip, şu anda uygulanan şekli ile, çevre ve park çevresinde yaşayan vatandaşlara yıllardır artarak verilen rahatsızlığının tekrar başlaması demektir.

 

 

Milli Kutlamaların ve Coşkunun İlçede Kutlanması

Bu coşku ve kutlamaların ilçe içinde genele yayılması için Kadıköy belediyesi ve diğer birçok belediyelerde olduğu gibi fener alayı ve gezer bando ile yapılması daha katılımcı olacaktır ve uzun süreli hiçbir sokak ve mahalleyi rahatsız etmeyecektir. 

Şekilcilikten, zorlayıcılıktan, rahatsız edicilikten ve popülist gösteri ve gösterişten uzak olacaktır.

 

Belediye Başkanımız Sayın Rıza Akpolat’ın, sahnede kendini göstermek veya politik şov gibi bir ihtiyacı veya talebi olduğunu sanmıyorum;

Hele bu şu andaki gibi çevre halkına rahatsızlık veren şekilde bir ses düzeni ve gürültü ile yapılacaksa ve şu andaki gibi esasında topluma hiçbir sanatsal, kültürel, medeni davranış ve anlayışsal katma-değeri yoksa.

 

İlle de sahne ve ses sistemi isteniyorsa, Sanatçılar Parkı’nda dayatmak yerine, Cemil Topuzlu Parkı veya Yeni Levent’teki Sporcular parkları da, eğer buradaki çevre sakinlerini rahatsız etmiyorsa, bu tür yüksek sesli gösteriler yapılabilir. Bu anlamda, Cemil Topuzlu Parkı zaten çevresinde yerleşim yeri olmayan bir tarafı koruluk bir tarafı deniz, düzayak ve çok daha büyük olan uygun bir park.

 

Topluma Gerçek Hizmet ve Kültürel İlerleme ve Değişim

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in bütün yapılamaz veya toplumda karşılığı olmaz denilmesine rağmen Avrupa’daki Porsuk Çayı üzerinde adeta Amsterdam veya Paris’teki gibi çevre ve kullanım düzenlemesi ile ülkemizdeki eşi bulunmayan bir ortam yaratmıştır, Sazova Bilim Kültür ve Sanat Parkı ve Kent Park aynı şekilde Türkiye’de eşi bulunmayan örnek eserlerdir ve bir vizyon sonucudur.

Yaptıkları eserler ve vizyonu ile bir şehrin sadece görünüşünü değil, kültürünü de güzelleştirmiş ve geliştirmiştir. 

Bu toplumsal gelişim, diğer futbol kulüplerinden farklı olarak tezahürat ve kutlama yapan, Eskişehirspor tribünlerinin efsanesi, kuruluş amacı tribünlerde küfür ve saldırganlığı önlemek olan gönüllülerden oluşan, Bando Es Es ile bile görülebilir.  Bu gönüllü taraftar bandosundan 6 yaşından beri yetişen ve konservatuara giren üç öğrencinin hikayesi bile bazen ufak ve tahmin etmediğimiz bir dokunuşun insanların ufuklarını nasıl açtığının, hayatlarını değiştirdiğinin hikayesi ilham vericidir.

 

Halkımızın ve toplumumuzun kültürümüzü, değer yargılarımızı ve algılarımızı yozlaştırıcı melankoli, şiddet, kabadayılık, mazlumluk, güce ve paraya tapma ve özenme, feodal yapıyı, cahilliği yayan dizi, program ve müziklerden farklı, bunların etkisinden kaçabileceği, bu tamamen kültürsüz ve sanattan uzak etkilerden uzaklaştırıp, arındıracak ve eğitecek ortam ve etkinlikler sunmak gerçek halkçılık, milletçilik, devletçiliktir ve gerçek hizmettir.

 

Parkta şu andaki kurulu sahneye benzer sahne ve ses düzeni ile NYC Central Parkta, 250 bin kişiye klasik müzik konseri verilmektedir (lütfen seyredin), burası sessiz bir mahalle arasında ufak bir park.  Bu örnek bile, bu büyüklükteki ses sistemli bir sahne ve bu büyüklükteki konserlerin ve etkinliklerin burada olmaması gerektiğinin göstergelerinden biridir. 

Konser veya etkinlik, her ne amaçla olursa olsun, ancak onu izlemeye gelen kişilerin, etkinlik alanı veya salonu sınırları içinde duyabileceği kadar bir ses düzeni ile ve çevresel etki yapmadan, medeni ve diğer insanlara ve yaşam alanlarına saygılı şekilde yapılır.

Özgürlük ancak başkalarının özgürlükleri ve yaşam hakları ihlal edilmediği müddetçe özgürlüktür.

İster gürültü olsun ister sigara içmek olsun, başkalarına zarar verecek şekilde davranışlar kabul edilemez ve özgürlük değildir, bunu özgürlük veya hak sanmak cahilliktir, çarpık düşünce ve ilkel bir anlayıştır.

 

Müzik sesini ille de çevrede herkse duyuracağız, rahatsız edeceğiz aldırmayacağız demek en hafif deyişle hatalıdır, haksızdır, despotluktur, hele bunu yapan ve yaptıran tam tersi çevre halkının huzurunu ve haklarını koruyup yaşam kalitesini arttırmakla görevliyse. 

 

Açıkçası, parkı babalarının malı gibi kullanan, kendi billboardlarına çeviren firmalara ve düşüncesiz, saygısız, para peşindeki ses ve sahne düzeni firmalarına ve menajerlere tahsis edip, şehir zaten gün boyu her köşede bangır bangır çalan sıradan müzikler ile kulağı sağır edercesine, stadyumdaki ses düzeni şiddetinde konserler yaptırmaktan, mikrofondan avazı çıktığı kadar böğüren sunucuların şımarık ve bet seslerinin çınlattığı, birilerini popülistçe eğlendirirken sesten, gürültüden, kalabalıktan, trafikten, kendi sokağına park edecek yer bulamamaktan bezen, şikayetleri dinlenmeyen çevre sakinlerine yıllardır artarak azap çektiren anlayış ve uygulamadan farklı bir vizyon ve kültür ile hizmet ve toplumsal gelişim için bu proje hazırlanmıştır. 

 

Çevre sakinleri yıllardan beri artarak süregelen hatalı anlayışın, hatalı uygulamaların, hak, kanun ve yetki ihlallerinin yıllardan beri cefasını sürdü, başkaları sefasını sürerken ve bazıları çıkar sağlarken; ve kısaca artık yeter.

 

Kısacası, toplumuzun, ruhu ve zihni besleyen rafine sanata, gelişmiş kültüre, anlayışa ve bunların sunulduğu ve uygulandığı saygılı ve gerçek anlamada medeni anlayıştaki ortamlara ve uygulamalara ihtiyacı var.

 

Çevre Sakinlerinin Rahatsızlığı ve Şikayetler

Bir etkinlik yapılacaksa bunun sesi sadece bu etkinlik alanının içindeki katılımcılar tarafından duyulabileceği ama bu alanın dışında duyulmayacak ve kimseye rahatsızlık vermeyecek şekilde olmalıdır.

 

Etkinlik alanının çevredeki yerleşim yerleri, katılımcı kapasitesi, katılımcı kalabalığın gürültüsü, topografik özellikler, çevreye ses yayılımı gibi şartları ve etkileri doğru şekilde, konu ve görevi ile gerçekten bilgili ve sorumlu kişiler tarafından, çevrenin huzuru ve düzeni öncelikle göz önünde bulundurmaları lazımken tam tersi bir tutum ve anlayış ile etkinlikler ihlalleri ve rahatsızlığı artan şekilde uygulanmaktadır.   

 

Bildiğiniz gibi, esas konu çalınan müziğin bazı kişiler tarafından sevilip sevilmemesi değildir.  Ki bazı kişiler başkalarının hayatını ve çevreyi nasıl etkilediğini düşünmeden kendi zevk ve sefaları için saygısızca ve düşüncesizce davranabilmektedirler. Ses yayını ve kalabalığın sesi çevredekileri etkiledikten sonra çalınan müziğin türü veya yapılan etkinlik kapsamı her ne olursa olsun gürültü ve rahatsızlık haline gelir, kişilerin hak ve özgürlüklerinin ihlali haline dönüşür.  

 

“Az açarız”, “ufak ses sistemi kurarız”, “bir kereden bir şey olmaz” sözleri ve düşüncesi ile bugün bu hem kanunları ihlal eden ve hem de çevredeki sakinlere hayatın zehir edildiği hale geldik. Park, adeta üzerinden yedi mahalle öteden duyulacak şekilde megafonlarla bangır bangır yayın yapılan, bize bakın işte hizmet yapıyoruz diye propaganda yapılan, parti seçim otobüsü haline dönüşmüştür.

“Bütün belediyeler yapıyor”, “bizim etkinlik alanımız kısıtlı” gibi söylemler ve bahaneler mantıksal yanılgıdır ve popülist demagojidir.  

 

Şu andaki ses ve sahne düzeni yıllardır sessiz sakin yaşanan bir mahallenin içine sokulmuş bir garabettir ve sanatsal ve kültüre bir gudubettir. Kültürel yozlaşmanın sonucu yaratılan saygısız ve düşüncesiz toplum için yozlaşmış ucuz sanatın, zorbaca gösterişidir.

 

Şu andaki ses ve sahne düzeni ve etkinlikler dayatması ile yaratılan de facto durum toplumun hak ve özgürlük algısını da bozmaktadır.  Belediyenin çevre sakinlerini rahatsız etme, huzurunu bozma gibi bir zorunluluğu veya hakkı yoktur, bunu normalleştirmeye çalışmak ayrıca toplumun yozlaşmasına ve ilkelleşmesine sebep olmaktır.  Belediyeler, tam tersine, huzuru, sağlığı, güvenliği, çevreyi ve yaşam kalitesini koruma ve arttırmakla, kanunlara uymakla ve uygulatmakla yükümlüdür; aksi davranışları denetlemesi ve önlemesi gereklidir.

                           

Mahallemizde belediyenin yıllardır şikayetleri dışlaması sonucu ve çoğu beyaz yaka çalışan veya emeklisi mahallelinin yıllardır iyi niyetli, sabırlı, efendi ve esasen çaresizlikten bıktırılmış olması, haklarını bilmemesi, bir kısım kişilerin “ağam ne yaparsa iyi yapar” kafasında olması, toplum ve birey bilinci ve adalet ve saygı bilinci olmaması gibi sebeplerden her türlü tersliğe katlanması veya “aman ters bir durum olur” diyerek sessiz kalması, ve günlük hayat zorluklarından dolayı uğraşmak istememesi ve örgütlenmemesidir. 

 

Ama adeta efendiliğimiz ve sessizliğimiz, haklarımızın çiğnenmesine ve sessiz sakin ve kültürlü bir semtte yaşamanın sınıfsal bir bedelini ödetmeye varmıştır.

 

Yerel yönetim ve halkın sesi

Yerel yönetim ve demokrasi, gerçek anlamda yerellik uygulamayı gerektirir.

Doğru Yerel yönetim uygulaması en küçüğünden büyüğünedir.

Önce çevre sakinleri, sonra mahalle sonra ilçe şeklinde gider.

Gerçek yerel yönetim ve halkın sesi anlayışı ile, yapılacak olan hizmetin vatandaşın yaşamına ve çevreye olası negatif etkisi, vatandaşların istek, talepleri, şikayetleri ve mağduriyetleri göz önünde bulundurulmalıdır.

 

Bir kamu kurumunun kendi denetlemesi ve düzeltmesi gereken hatalı uygulamayı yapması, bu hatalı davranışı ve uygulamayı kitlelere normalleştirip, bunu bir hak ve özgürlük gibi göstermek, bu hatalı uygulamadan dolayı rahatsız ettikleri ve özgürlüklerinin ve haklarının ihlal ettikleri kişilerin rahatsızlıklarını dile getirip şikayet ettikleri zaman, mağdur olanlara tepki gösteren hak, özgürlük, saygı, kültür algısı bozulmuş ve egoist bir karşı toplum kitlesi yaratmak en büyük hatadır; toplumsal adalet, saygı, düzen, ve anlayışın bozulmasına ve daha da yozlaşmasına sebep olur.

 

Sponsorlara alternatif projeler

Parkta gösteride ismini duyurmak reklam yapmak için para harcayan şirketler, bunun yerine,

gerçekten halka iyilik ve topluma hizmet ve geri verme amaçları var ise,

öyle şaşalı, ünlülerle sahnede fotoğraf çektirilen, magazin sayfasında gündem olmayacak,

gerçek topluma katkı projelerine destek verebilirler.

Örneğin,

·       Belediyenin yaşlılara bakım ve yemek programı için para ve ekipman yardımı yapabilirler.

·       Yaşlılara, hareket ve yürüme zorluğu çekenler için, kendilerine yetebilmeleri, hareket kabiliyetlerini arttırmak, başkalarına bağımlılıklarını azaltmak için fizik tedavi, beslenme uzmanı olan gezici klinik,

·       Yaşlı ve engelli semt içi ulaşım minibüsü,

·       Göz tarama otobüsü ve ekipmanları bağışlayabilirler,

·       Sigara bırakmaya yardım programlarına destek olabilirler.

·       Gezici veteriner minibüsü temin edebilirler.

·       Ve, tabii ki bu park projesine destek olabilirler (ama şu andaki düşüncesizlik, saygısızlık, görgüsüzlük, egoistlik ve adeta topluma vandallıkla değil)

 

Projeye Destek ve Duyuru:

Bu sanat ve kültür projesi, hem bazı televizyon kanallarından, televizyon ve sosyal medyada kitlelere seslenen bazı tanınmış ve saygı gören gazeteci, sanatçılar, profesörler, bilim ve kültür insanlarından ve çevre sakinlerine, destek görebilecek bir projedir.

 

Popüler ve sabun köpüğü müzik ve kavramlar dışında, gelişmiş ve rafine sanat ve kültür bilgisi ve anlayışına sahip olmayan ve gelişime ve gelişmişliğe, kendi fazla gelişmemiş zevk ve vizyonsuzlukları ile bahanelerle karşı çıkmak isteyecekler olacaktır.

Ayrıca, bazı sebeplerden kendi çıkarlarına dokunacağını düşünerek karşı gelebileceklere ve şu anki gerçek kültür ve sanat vasfından uzak ve kanunları çiğneyen ve verdiği rahatsızlıklar ile çevre sakinlerinin haklarını uzun zamandır ihlal eden kullanım şeklini korumak isteyen egoist kişilere karşı da bu süregelen problemin anlaşılması ve anlatılması için bu alandaki köklü sanatçılar ve rafine fikir önderi kişilerden ve medya ve sosyal medya üzerinden de bu bir toplumsal değişim ve gelişimi amaçlayan sanat ve kültür projesine destek alınabilir.


 

 

 

Bu arada, kişisel not olarak:

 

Bu projeyi, vatandaşlık ve medeniyet bilinci gelişmiş bir kişi olarak,

oturup şikayet etmek yerine, bilgi ve kültür birikimim ile doğduğum ülkeye katkıda bulunabilmek için hazırladım.

 

Sade bir vatandaş olarak,

Atatürk’ün Türk milletine yaraşır gördüğü gibi,

Martin Luther King Jr.’in “Bir hayalim var” (“I Have a Dream”) demesi gibi,

Türkiye Cumhuriyeti’nin halkının çağdaş ve ileri bir seviyeye gelmesi benim hayalim.

 

Ama hayal ile olmuyor,

toplumu ileri taşımak için katkı vermek lazım, insan için, insanlık için.

 

“Türkiye’de yapılmaz”, “Türkiye’de tutmaz” demek yerine, önce yapalım.

 

Yıllar içinde, birçok toplum her bakımdan gelişirken, biz birbirine saygısı olmayan, sağduyusuz, bilgiye değil cahilliğe, gerçeğe değil batıla inanan, kaba kuvvete ve kolay paraya tapan, korku ile saygıyı ayıramayan, düşüncelerini doğru düzgün anlatamayan, okuduğunu ve duyduğunu anlamayan, kesinlikle dinlemeyi bilmeyen, merakı ve araştırma yetileri olmayan, sporun esas amacı olan sportmenliği bilmeyen, kendi haklarını bilmeyen ve aramayan, kültürsüzleşmiş, pasif agresif ve tepkisel bir toplum haline gelmiş olduğumuzu üzülerek gözlemliyorum.

 

Bizler en iyisi olabiliriz ama önce iyi olmamız lazım.

Yeter ki, cesur olalım. Kendimize dürüst olalım. Farkında olalım.

Farklı olmaktan korkmayalım.

Davranış, düşünce ve uygulamalarımızla çözümün bir parçası olalım, örnek olalım ve tutarlı olalım.

Kısa ve kırılgan hayatlarımızı yüzeysel değil, iç mutluluğu ile yaşayalım ve yaşatalım.  

Kendinizi geliştirelim, başkalarını da geliştirelim, merdiveni el vererek birlikte çıkalım.

 

“Fikri Hür ve Vicdani Hür” bir halk için önce bilgi ve kültür sahibi olalım ki, fikrin ve vicdanın doğru gelişimine katkıda bulunalım, politik ve diğer ideolojiler ve çıkarlardan kirlenmeden.

 

Bu arada,

Yazdıklarımın bazı bölümlerinde bahsettiğim uygulamalardaki hatalar ve bunların yol açtığı etkilerin ve eleştiriler, bilmeyen ve yaşamayanın sert olduğunu düşünebileceği vurgular, birilerini kırmak, yargılamak, hakaret veya başka art niyetle değildir.

Bu tepki ve eleştiriler, yıllardır yanlış anlayış ve uygulama ile ısrarla artarak yapılan etkinliklerin ve düzenlemenin ve insanların seslerine kulak tıkamanın sonucudur.

Lütfen alınmayın ve hem kendi ve hem de kurumsal tutum, davranış, bilgi, anlayış ve uygulamaları sorgulayın. Yazılanları, kendinizi ve kurumu daha iyiye ve doğruya gelişmesi için yapıcı bir eleştiri, gözlem ve öğüt olarak almanızı rica ederim.  Empati kurarak ve adeta dışarıdan bakarak anlamaya çalışın.  Negatif algıya ve karşıt bir tavra kapılmayın, çünkü gerçekleri yansıtan eleştirilerin ve projeyi yazmamın amacı bu değil.

 

Burada yapılan eleştiriler yapıcılık amaçlıdır ve kendi içlerinde yapıcı ve geliştirici öneriler ve yol göstermeler bulundurmaktadır. Bu sebeple bu kadar detaylı ve aynı zamanda bilgi verici bir proje hazırladım.

 

Sizleri tanıma fırsatım olması ile, kişiliklerinize ve emeğinize saygım ve iyi niyetinize inancım tamdır.

 

Amaç bağcıyı dövmek değil, amaç beraber bağ dikmek ve sonra beraber keyifle üzüm yemek, sanat eşliğinde ve medeni kültürlü bir toplum ve yaşam içinde.

 

Hepimiz yaşadığımız her gün bir önceki günden daha iyi olabiliriz.

 

Bu proje, okyanusta ufacık bir damla, ama “Kelebek etkisi” yapacağına inandığım bir değişim projesi

 

Bu projenin son sözü olarak, filozof Friedrich Nietzsche’nin sevdiğim gelişim, cesaret ve vizyon için motivasyonel iki sözünü paylaşmak istiyorum ama öncesinde sizlere ileri sanatın topluma etkisine bir örnek vermek istiyorum.

 

Nietzsche’nin, Avrupa’daki bilimin yükselişine dayanarak, Fars din tarihinden kurguladığı “İşte Böyle Buyurdu Zerdüşt” (“Thus Spoke Zarathustra” -1883) romanından

Richard Strauss 1896 yılında, klasik müziğin baş yapıtlarından olan;

aynı zamanda Stanley Kubrick'in 1968 yılı yapımı, sinemanın baş yapıtlarından “Bir Uzay Macerası” (2001: A Space Odyssey) filminin ana müziği olmuş, ve o filmin muhteşem ve unutulmaz açılış sahnesi 'İnsanlığın Şafağı' ('The Dawn of Man') ile dünya kültürel mirasına 100 yıl sonra ikinci kez kazanılmış ve kazınmış;

“Also sprach Zarathustra” eserinden "Sunrise" prelude’u yazmıştır.

Bu proje hayata geçirildiğinde, parkın açılışında, bu çağlar arasında kültürel köprü olan ve parkın konseptine en uygun ve evrensel baş yapıt eser ile yapmanın müthişliğini hayal edin. (Ve, bir gün bu eserin yukarıdaki konser videosunda çalan çocuklar gibi bizim semtimizin, şehrimizin ve ülkemizin çocukları da verebilsin bu konseri her sene)

 

Bu yukarıdaki örnek, üç ayrı dehanın üç ayrı sanat dalında, tarihi din mitolojisi bir hikayeden başlayan ve toplumun güncel dinamiklerini sentezleyerek, birbirlerinin eserlerinden etkileşimle, kilit-taşı gibi taçlandırarak, özgün ve adeta zincirleme başyapıtlar yaratması ve bunların günümüzdeki etkisi.

 

İşte bu üç eser, ileri sanatın, rafine kültürün, bilginin ve bunların yarattığı dehaların asırlar ötesine uzanan kelebek etkisidir. 

Bir kelebeğin kanadını çırpmasının oluşturduğu minicik hava akımının daha ileriki bir zamanda, uzaktaki bir kasırganın oluşumunu ve yönünü etkilemesi metaforunda olduğu gibi.  

 

Size, boş bir vizyon veya hayal değil, elle tutulabilir ve dünyada yaşamsal ve toplumsal örnekleri olan, uygulanabilir bir proje sunuyorum, etkileri toplumda algı, düşünce ve davranışta dahi değişim yaratabilecek.

 

Ve Friedrich Nietzsche’nin sözleri ile;

 

“Bir gün uçmayı öğrenmek isteyen kişi önce ayakta durmayı, yürümeyi, koşmayı, tırmanmayı ve dans etmeyi öğrenmelidir; kişi uçmaya uçamaz.” - Friedrich Nietzsche

 

"Ne kadar yükseğe uçarsak uçamayanlara o kadar küçük görünürüz." - Friedrich Nietzsche

 

Bu sözlerden yola çıkarak, size diyorum ki,

 

Gelin uçmayı öğrenelim hep beraber, önce ayakta durarak ve sonra dans ederek…

 

ve bırakın küçük görsünler yerdekiler bizi, ama biz gökyüzünü sunalım insanlarımıza.

 

Desteğinizi umarak,

 Zamanınız için teşekkürler,

 

Mert Yelkencioğlu

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

“Ne Mutlu Türk’üm Diyene”- Gazi Mustafa Kemal Atatürk


 

Ekler:

Türkiye’deki Konservatuvar, Tiyatro ve Bale Üniversiteleri

 

Konservatuar müzik bölümü olan üniversiteler:

İstanbul’daki Üniversiteler

·        İstanbul Nişantaşı Üniversitesi – Konservatuvarı

İstanbul dışında diğer illerdeki Üniversiteler

Tiyatro Bölümü Olan Üniversiteler

Konservatuar tiyatro ve oyunculuk bölümü olan üniversiteler:

İstanbul’daki Üniversiteler

İstanbul dışında diğer illerdeki Üniversiteler

Bale Bölümü Olan Üniversiteler

Konservatuar bale bölümü olan üniversiteler:

İstanbul’daki Üniversiteler

İstanbul dışında diğer illerdeki Üniversiteler

 


 

Web Linkleri Listesi


1.     Dünyaca sanatsal değeri olan eserler - Yo-Yo Ma - Bach: Cello Suite No. 1 in G Major, Prélude  - New York City

2.     Jülide Canca Eke - çellist

3.     Fazıl Say

4.     Semiha Berksoy

5.      İKSV’DEN Leyla Gencer Anısına Bir Belgesel: LEYLA GENCER: LA DIVA TURCA // Türkçe Altyazılı

6.     Murat Karahan - * ihl orkestrasi

7.     Murat Can Güvem

8.     Hikmet Şimşek

9.     Türk Beşleri - Atatürk Ansiklopedisi- Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu

10.  Cemal Reşit Rey

11.  Ahmet Adnan Saygun

12.  Bale - Akademi Sanat Merkezi Bale - Kuğunun Ölümü

13.  BALE SANATÇISI - MERİÇ SÜMEN - CUMHURİYETİN YÜZLERİ #3 - İBB TV

14.  Tan Sağtürk

15.  İlhan Erşahin

16.  Elif Çağlar

17.  Ahmet Kanneci gitar resitali Japonya, 1998 - Ay Gız (Ay Qız) Türk Azeri Anonim - Flamenko tarzı yorum ile

18.  Karsu Dönmez

19.  mini konser - Alkent çellist Sedef Erçetin ve Arjantin’li gitarist Ricardo Moyano katılımıyla Jazz konserimini konser - Alkent  

20.  Cem Yılmaz

21.  Ata Demirer

22.  Naumburg Bandshell

23.  Klasik Müzik konserlerinin

24.  köprü altı geçitlerdeköprü altı geçitlerde müzik

25.  Trompet

26.  şarkı söyleyen

27.  sokak sanatçılarına

28.  East Park Band Shell - Mason City, Iowa,

29.  Naumburg Bandshell – Central Park – New York

30.  konserler sırasında helikopter uçuşlarına kısıtlama, NY Central Park

31.  Hatch Memorial Shell – Boston

32.  Açık havada piyano

33.  Parka piyano

34.  Türk milli satranç sporcusu Yağız Kaan Erdoğmuş

35.  4. Levent Mahallesi Bedri Rahmi Eyüboğlu Mozaikleri

36.  Türk sanatının 6 önemli temsilcisinin mozaiklerine sahip çıkalım

37.  Flashmob Waltz n2 de shostakovich- Plaza de Abastos de Pontevedra

38.  Vivaldi Four Seasons: Spring (La Primavera)

39.  Mari Samuelsen: Vivaldi - "Summer" from Four Seasons

40.  Antonio Vivaldi - Four Seasons *Autumn* - Frederieke Saeijs

41.  Vivaldi's The Four Seasons (Le Quattro Stagioni) Chloe Chua 11 years old

42.  Mozart’in “Rondo alla Turca”

43.  Beethoven’in “Türk Marşı”

44.  Dave Brubeck’in “Rondo à la Türk”

45.  Cemal Reşit Rey’in - Sarı Zeybek

46.  Tosca operasından ‘E lucevan le stelle’

47.  yıllarca Atatürk’ün yanında çalan bu orkestranın şefliğini yapan Enver Kapelman'ın anıları

48.  Haber - Türkiye'nin Roma Büyükelçiliği tarafından başkent Roma'da düzenlenen "Cumhuriyet’in 100. yılı Konseri" büyük beğeni topladı.

49.  Atatürk’ün nasıl “biz bir devrim hareketi başlattık” diyerek, bir Türk operası yazılması emri verdiğini

50.  Nasıl Vals ve Tango sevdiğini, Atatürk’ün

51.  Bando Es Es - kuruluş amacı

52.  yozlaştırıcı - ARŞİV ODASI: Suna Kan, Gürer Aykal ve arabesk, 1983 - BBC TÜRKÇE

53.  NYC Central Parkta, 250 bin kişiye konser

54.  Friedrich Nietzsche – Alman filozof

55.  Richard Strauss, Zerdüşt Böyle Buyurdu

56.  Bir Uzay Macerası” (2001: A Space Odyssey) açılış sahnesi 'İnsanlığın Şafağı' ('The Dawn of Man')

57.  Büyük Britanya Ulusal Çocuk Orkestrası. 2019 yılında Portsmouth Guildhall'da ki konserleri - Şef - Natalia Luis-Bassa

 

 


 



[1] Yukarıdaki linkindeki konser videosunda, dünyanın en önemli ve en saygı gören müzisyenlerinden Yo-Yo Ma’nın Manhattan, New York’ta ki #CultureConnectsUs müzik projesine katkıda bulunan dünyanın birçok ülkesinden onlarca müzisyene yer verdiği bu videosunun sonunda yer alan sanatçılar listesinde Türkiye’den sadece bir (1) sanatçımız çellist Sayın Jülide Canca Eke var. Bu bile üzücü bir gösterge dünyanın evrensel saygın müzik, sanat ve kültür toplumundan ne kadar uzak ve izole olduğumuzu.